Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese çeviren elektronik alettir[1]. Radyo dalgaları, radyo frekansı ile gerçekleşen elektromıknatıssal dalgalardır. Tel gibi somut bağlantılar kullanmadan, atmosfer içerisinde veri taşınmasına olanak tanırlar. Radyo dalgalarını diğer elektromıknatıssal dalgalardan ayıran özellikleri nisbî olarak uzun dalgaboylarıdır[2]. Radyonun icadı başlangıçta Marconi'ye ait gibi düşünülse de bu icat mahkeme kararıyla Tesla'ya iade edilmiştir.
Radyolar (radyo alıcıları) elektromanyetik tayfın belli bir aralığını dinlemek üzere tasarlanır. Radyonun seçicilik ve hassaslık faktörlerine göre kalitesini değerlendirmek mümkündür - Q faktörü. Popüler radyolar iki tür modülasyonu almak üzere dizayn edilmişlerdir: AM (Genlik Modülasyonu) ve FM (Frekans modülasyonu)[1]. FM sinyallerde taşıyıcı dalganın frekansı değişirken AM sinyallerde genliği değişir[3].
Şekil 1'de verilen blok diyagramda çalışma mantığı basitçe gösterilmektedir.
Şekil 1 Radyo Çalışma Döngüsü
Radyo yayını bir kodlama (modülasyon) ve kod açma (demodülasyon) sürecidir. Bunun için bir tarafta kodlayıcı, diğer tarafta ise kod açıcıbulunur. Ses sinyallerinin antenden havaya yayılmasına kadar geçen evre “verici süreci(şekilde Transmitter)”, havadan alınarak yeniden sese dönüştürülmesi sürecine ise “alıcı süreci(şekilde receiver)” denilir[4].
Verici Süreci: Temel olarak sesin mikrofona girdikten sonra modülasyon işlemi ile yükseltilmesi ve verici anten marifetiyle gönderilmesi prensibine dayanmaktadır.
Şekil 2 - Radyo Sinyallerinin Gönderilmesi[4]
Modülasyon işlemi, mikrofondan gelen ses sinyalinin osilatörün(frekans üreteci) ürettiği taşıyıcı radyo dalgalarına bindirilmesiyle gerçekleşir. Frekans modülasyonunda modüle eden sinyalde, taşıyıcı dalganın genliği sabit tutulup frekansı değiştirilir. Bu nedenle FM vericiler, genlik modülasyonuna göre daha kaliteli bir yayın sağlarlar. Başka bir deyişle FM vericiler çevreden aldıkları parazitleri ortadan kaldırırlar. FM vericiler sabit genlikte çalışmalarından dolayı genlik modülasyonlu vericilere göre daha düşük çıkış katları ile çalışabilirler. Bu durum hem vericiye yapım olarak bir kolaylık hem de maliyet açısından bir ucuzluk getirir[4]. Günümüzde ticari amaçla yayın yapmakta olan FM vericiler 87,5-108 MHz aralığında çalışırlar.
Modülasyon işleminden sonra sinyal belirlenen band aralığına çıkartılıp yükselteç marifetiyle yayın yapılabilecek seviyeye yükseltilir. Böylece verici anten üzerinden yayın yapılabilecek düzeye gelinmiş olur.
Şekil-3 Anten[5]
Verici antenler kendisine gelen radyo sinyalini elektromanyetik dalga şeklinde boşluğa yayarlar[3]. Radyo dalgaları, insanlar tarafından ses dalgaları gibi fark edilemezler. Bir ses dalgası havadaki moleküllerin titreşmesi ile iletilebilir. Ancak radyo gibi elektromanyetik bir dalganın iletilmesi için moleküle ihtiyaç yoktur ve bu sayede radyo dalgaları her ortamda taşınabilir.
Radyo dalgaları elektromanyetik spektrumdaki en uzun dalga boylarına sahiptir. Bu dalgalar bir futbol sahası kadar olabilir. Radyo dalgaları radyolarımıza yayın taşımaktan başka televizyon ve cep telefonlarına da sinyal taşırlar. Televizyonların üstünde bulunan antenler, televizyon istasyonlarından yayınlanan elektro manyetik sinyalleri alır ve televizyon ekranlarında gösterirler[4].
Verici antenlerin boşluğa yaydığı radyo sinyali atmosferin iyonosfer tabakasına çarparak yansır. Yansıyan elektromanyetik dalgalar alıcı anten marifetiyle çekilir. Böylece radyo dalgası uzak mesafelere kolaylıkla taşınmış olur.
Alıcı Süreci: Radyo alıcısındaki anten radyo dalgalarını toplar. Alıcı cihazda bulunan frekans seçici veya rezonans devresi istenen frekanstaki dalgayı seçer. Bu dalga güçlendirilerek ses sinyalini taşıyıcı dalgadan ayıracak demodülatöre ulaşır. Ayrılmış ses sinyali yeniden güçlendirilerek hoparlöre verilir.
Şekil-4 Radyo Sinyallerinin Alınması[4]
Kaynaklar
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Radyo
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Radyo_dalgalar
[3] http://diyot.net/radyonun-calisma-mantigi/
[4] MEGEP- Radyo-Televizyon-2007, Ankara.
[5] http://www.bilgicim.net/radyonun-calisma-prensibi.html
Erdi DOĞAN, Kocaeli Üniversitesi, PhD